Türk dilinin ilk sözlüğü kabul edilen Divan-ı Lügati-t Türk, TDK tarafından yeniden basılıyor.
    Verinti Sözlüğü : Türk Dil Kurumu tarafından hazırlatılan Türkçeden başka dillere giren kelimelerin yer aldığı sözlük. Bir kaç ay içinde tamamlanacak. 
    Türkçeden Ermeniceye 4262 kelime
              "         Sırpçaya        9000 kelime
               "        Rusçaya        2500 kelime
              "         Bulgarcaya    3500 kelime 
              "         Rumenceye   3000 kelime
              "         Farsçaya         3000 kelime
              "         Çinceye             300 kelime
              "         Ukraynacaya     800 kelime
              "         Finceye               118 kelime
              "         İngilizceye                 ?
    - TDK (Türk Dil Kurumu) nun hazırladığı Yabancı Sözlere Karşılıklar Klavuzu'nda : TDK Başkanı Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın, Türkçe'nin eklemeli bir dil olduğunu belirtmiştir.
    - Anachronisme :Tarihe aykırılık,çağa uyamama.
    - Anchorman : atv'nin anchormanı Mehmet Barlas'tır.
    - Antrasit :Taş kömürü benzeri bir kömür. Antrokoloji :Karbonize olmuş bitkileri inceleyen bilim dalı.
    - Arap alfabesinin harflerini iyi telaffuz etme hüneri kazanmayı Kur'an okumak sanma gafletinin aşılması lazımdır. Yaşar Nuri Öztürk
    - Asparagas : Uydurma
    -Ayazma       : Yunanca Hagiosma.Ortodokslarda İsa'nın vaftizinin hatırasına ithaf edilen kutsal su ve su kaynağı.Ortodokslar bu sudan içerler veya onu vücutlarına sürerlerse çektikleri hastalık ve dertlerden kurtulacaklarına inanırlar.Memleketimizin bazı yerlerinde Bizans devrinden kalma ve Ortodokslarca kutsal sayılan ayazmalar vardır.Halk genellikle bu suların himayesinde bulundukları aziz veya azize sayesinde insanlara yardımcı olduklarına,bilhassa mucizevi tedavi yaptıklarına inanırdı.Suyunun şifalı olduğuna inanılan bazı ayazmaların hristiyanlarla birlikte müslümanlarca da ziyaret edildikleri ve onları suyundan bazı tedavi amacıyla yararlandıkları bilinmektedir.Bu kutsal suların üzerine ayazma binaları inşa edilmiştir.Pek çok defa yenilenen bu bina ve üstündeki kiliseler XVIII.yy.dan itibaren himaye altına alınmıştır.Ayazmalara basamaklı merdivenlerle inildiğine göre üstteki betonarme veya sıvalı basamakların altında orijinal 2 mermer basamak görülmektedir.Belki altta havuz var.Mimari bakımdan pek özellik arzetmeyen ayazma binaları da mevcuttur.Ayazmaların genellikle kuyusu bulunmaktadır.İstanbul Bağcılar-Göztepe mevkiindeki ayazma gibi.İçine bir merdivenle inilen ayazma mermer korkuluk levhaları ile çevrili,kare planlı bir yapıdır.Üst örtüsü değiştirilmiştir.
    - Ayşe Nur    : Azra Erhat'ın müstear (takma) adı.
    - Avans        : Öndelik
    -Batasuna :İspanya'da,ETA ile ilişkisi nedeniyle kapatılan bir siyasi parti.
      - Bayraktarlık : Atatürk 30 ağustos günü Dumlupınar'da "Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz"dir dedikten sonra 31 ağustos günü muharebe meydanını gezer.Şehitler hala yerlerdedir.Düşman topçu mermisinin açtığı çukura gömülmüş bir kol görür."Bayraktarın kolu".Bayraktar şehit düşmüştür.Fakat koluyla bayrağı hala dimdik tutmaktadır.Mustafa Kemal duygulanır."Buraya şehit asker anıtı dikilsin" der.30 ağustos 1924 de anıtın temelini bizzat atar.Keşke Kütahya'da üretilen şehit asker anıtının seramikten yapılmış maketine biz de sahip olabilsek.Kütahya Dumlupınar'da 137 bin şehit yatmakta. 
    - Bednam    : Kötü
    - Bilgi sahibi insanın cahil insana üstünlüğü, diri insanın ölü insana üstünlüğü kadardır. Sokrat
    - First lady : Başbayan
    - Basketbol : Sepet topu
    - Banknot    : Kağıt para
    - Afiş           : Ası
    - Ağva         : Latince iki dere arasındaki köy.
    - Akça Koca : Kocaeli.
    - Aktivite     : Etkinlik
    - Aktüel       : Güncel
    - Amblem    : Belirtke
    - Ambulans  : Cankurtaran
    - Anarşi        : Kargaşa
    - Argüman :Tez, iddia, sav,kanıt.
    - Arşiv          : Belgelik
    - Aspiratör   : Emmeç
    - Atölye       : İşlik
    - Baypas      : Köprüleme
    -Birinci Dünya Savaşı sınırlarımızın hemen dışında, çepeçevre her 26 ağustos sabahı  Kocatepe'den gelecek komutu bekliyoruz.Bir zamanlar kahve köşelerinde herkesin can kulağıyla dinlediği savaş anılarını anlatırdı Haymana dayı Hasan Hüseyin Çetin de.Bir an düşünün, o belki de tanımadığınız adamı, unutmayın böyleleri kalmadı artık.
    - Bluetooth teknolojisi : Kalp krizi geçirme veya diabet komasına girme riski bulunan kişilerde acil servis veya hastaneleri uyarmak için kullanılması düşünülüyor.İngiltere'nin iletişim düzenleyicisi (office of communication), yarının "Kablosuz Dünyası" adlı raporunda, kalp krizi geçirme ve şeker komasına girme riski bulunan hastaların, vücutlarına yerleştirilecek bluetooth özellikli sensörlerle izlenebileceği belirtildi.Bu vücut içi şebeke sistemi, hastanın rahatsızlığını tespit ettiği anda evlerindeki baz istasyonu aracılığıyla hastaneye uyarı sinyali o kişiye kısa sürede müdahalede bulunabilecek. Özel bir ilaç kutusuna yerleştirilen sensörler, hasta gerekli zamanda ilacını almadığında alarm vererek, hastanın ailesi ya da bakıcılarına anında mesaj göndermekte.
    - 1924 ruhu  : O tarihteki hareket, faaliyet.
    - 1 libre         : 500 GR.
    -Börteçine    : Türk mitolojisinde, Türklerin Ergenekon'dan çıkışlarında yol gösteren erkek kurdun (bozkurt) adı olarak bilinir. Reşidüddin'in "Cami-üt Tevarih" ve Ebul Gazi Bahadır Han'ın "Şecere-i Türk" adlı eserlerinde de Türklerin Ergenekon'dan çıkışlarında demir dağı eriterek yol açan demircinin adı olarak belirtilmiştir. Moğol dilindeki manası bozkurttur. Ziya Gökalp'in şu dizelerinden de hatırlanır. Ergenekon yurdun adı,
                                           Börteçine kurdun adı, 
                                           Dört yüz sene durdun hadi,
                                           Çık ey yüz bin mızrağımız.
    - ca-be-ca      :yer yer
    - CD              : Yoğun disk
    - Cemevi      : Cem,İran'da şarabı bulduğuna inanılan Cemşid adlı hükümdarın kısa adı.İçki ve eğlence ayini demektir ki güya Cemşid başlatmıştır.Alevilere Cemevi  açılmasına izin verilmelidir.
    - Çangalı atmak: Güreşçi deyimi
    - Cülustepe : Amasya'nın Suluova tarafından girişindeki bir tepenin adıdır.12.6.1919 günü Atatürk Amasya'ya ilk gelişlerinde Amasyalılara O'nu bu tepede karşıladılar.
    - Çatug : Divan-ı Lügati-t Türk'te balık bıyığı. Bir yemeğin zehirli olup olmadığının anlaşılmasını sağlayan "balık bıyığı" olarak nitelendirilen "çatug" kelimesi bu sözlükte var.  
    - Def  : Arbane
    - Depozit      : Güvence akçesi
    - Dun : aşağıda. 18 yaşından dun olanların istihdamı memnudur (yasaktır).
    - Ebed müddet          : Sonsuz, ebedi müddet. Yanlış bir terkiptir.
    - Eğin           : Erzincan-Kemaliye'nin eski adı
    - Emboli        :Kalbin pıhtı atması sonucu durması.Elektroşokla kalp yeniden çalıştırılır.
    - Entimolojik : Böcek bulgularının incelenmesi
    - Ergenekon : Türklerin türeyiş destanı.
    - Etik            : Töre bilim
    - Evren bilim kurallarına göre hareket eder. Bu kuralları Tanrı koymuş olabilir. Ancak bu kurallar değişmez, Tanrı da bu kurallar içeriisinde var olabilir. İngiliz fizikçi Prof.Stephen Hawking. Zamanın Kısa Tarihi adlı kitabın yazarı. 
    - Fabrika      : Üretimevi
    - Fetiş          : Tabiat üstü kuvveti olan.
    - Filozoflar bugüne kadar dünyayı çeşitli biçimlerde yorumladılar. Ama esas olan değiştirmektir. Karl Marx 
   - Fitness       : Sağlıklı yaşam
    - Fuel oil      : Yağ yakıt
    - Gaia           : Tabiat Ana
    - Garanti      : Güvence
    - GATA         : Gülhane Askeri Tıp Akademisi. Haydarpaşa'da I. Ordu Komutanlığına bağlı.
    - Gerçek, hiçbir yalana benzemez.
    - Gıkı çıkmaz  : Hiç sesini çıkarmamak
    - Gaybet         : Kalbin dünya işlerinden uzaklaşması, Allah'tan başka her şeyden sıyrılması.
    - Gıybet           : Dedikodu
    - Haleti ruhiye : Ruh keyfiyeti, takdiri
    - Hacker       : İnternet sitesini hack'lemek.Bir site kimliği bilinmeyen kişiler tarafından hack'lendi.Siteye "Hacked By R.T.E" diye mesaj bırakılmış.
    - Hıdırellez  : Baharın habercisi, Edirne yöresinde ateşler yakılarak üzerinden atlanır. Tunca Nehri'nde ise yüzler yıkanarak karşılanır. Günboyu uğur getirdiğine inanılan renkli yumurtaların hediye edildiği, gün doğumunda, sahip olunmak istenilen şeyleri simgeleyen şekiller çizerek dua edilen gündür.
    - Hicri tarihe her zaman 584 ilave edilerek miladi yıla çevrilir.
    - Hidroterapi : Suyla tedavi.
    - Hikmet-i Hükümet : Hükümet icraatının gerçek sebebi ki sathi bakışta farkına varılamaz.
    - ıklığ : Yaylı bağlama.Bağlamanın atası olan kopuzun okla çalınması.Okluğdan zamanla ıklığa dönüşmüştür.
    - İbret : Kötü bir olaydan alınması gereken ders, uyarıcı sonuç.
    - İhtilaf         : Uyuşmama
    - İllegal        : Yasadışı
    - İnkılapçı    : Devrimci
    - İntolerence:Hoşgörüsüzlük
    - ipka          :Önceki durumunda bırakma.Şark görevinde memur ipka verdi.
    - İpotek        : Tutu
    - İzole          : Etrafından soyutlanmış
    - Kadem       : ayak
    - Kadı Burhaneddin : 1345 (HİCRİ 754) yılında Kayseri'de doğmuş, kendi adıyla anılan bir devlet kurmuştur. Kadı Burhaneddin Devleti. 18 yıl hükümdarlık yapmıştır. 1398 de Sivas'ta Akkoyunlularla girdiği mücadelede pusuya düşürülerek, Sivas surlarında başı kesilip öldürülmüştür.
    - Kalkınışlarına : Kalkınmasına
    -Kalibre             :Çap
    - Kamer       : Ay
    - Katapult    :Mancınık
    - Kental       :100 KG.
    - Kırat          : Yarım gram
    -Kral Yolu   :Nevşehir'den Konya'ya giderken Tuz Gölü'nün güneyinden geçip Akşehir'e,oradan Dinar'a uzanan yol, bu yolun parçasıdır.Menderes Nehri'nin ana kaynağı burasıdır.Kayaların altından fışkıran su güzel bir havuz oluşturur.Bugünkü yerleşmenin caddelerinden akar.Apollonla çoban delikanlı Marsyas'ın arasında geçen trajik yarışma masalının sahnesi burasıdır.Kserkes'in de hoşuna gitmiş olmalı ki, seferden dönüşte burada yazlık saray yaptırmış.
    - Kült (cultus):Kişi putlaştırması.İbadet
    - Konjonktür: Bir ülkenin muayyen bir zamandaki siyasi,sosyal yahut ekonomik durumunun bağlı bulunduğu unsurların bütünü.
    - Kötümser   : Kötüleyici
    -Laiklik       :Sekülarizm
    - Lime          : Uzun parça, uzun dilim. Lime lime dağıtılır, parçalanır. 
    - Lozan Antlaşması metni Amerikan Senatosu'na geldiğinde, bir amerikan senatörü Mustafa Kemal hakkında şöyle demektedir: Antlaşma, Timurlenk kadar hunhar, Müthiş İvan kadar sefih ve kafatasları piramidi üzerine oturan Cengiz Han kadar kepaze bir diktatörün zekice yürüttüğü politikasının bir toplamıdır. Bu canavar, savaştan bıkmış bir dünyaya, bütün uygar uluslara onursuzluk getiren bir diplomatik antlaşma kabul ettirmiştir...Deniz Gezmiş'in Savunması.
    - Meccanen arasız
    - Medeniyetler İttifakı: Kültürler Birleşmesi.
    - Mescidü'l Aksa         : Kudüs'teki meşhur cami.
    - Mevadı :Kanunu, yönetmeliği
    - Muhafazakar düşünme : İlerisi irtica
    - Mutabakat  : Uygunluk,muvafakat.
    - Münafık      : İşbirlikçi
    - Muteber      : İtibarlı, hatırı sayılır
    - Müfteri        : İftiracı
    - Mürteci        : İrticacı, gerici
    - Operasyon  : Ameliyat
    - 14.yy da devlet düzeni dinsel kurallara dayanmak zorunda değildir...Hükümet içinde şeriat ille de gerekli olmaz. İbn-i Haldun, Mukaddime adlı eserinin cilt 1, sayfa: 11 ve 33
    - Onu öyle demezler, peynir ekmek yemezler! Laf olsun torba dolsun türünden bir laf.
    - Otizm         : İçe yöneliklik
    - 12 karış      :6208 CM.
    - Paratoner   :Yıldırım çekici
    - Pegasus     : Kanatlı at
     Vona:          Perşembe ilçesinin eski adı.
     Pozitivizm  :Bilimperestlik,scientism,bilimi değişim içinde gelişmenin dışına çıkartarak mutlaklaştıran düşünce.
    - Priapos       : Antik Yunan'da cinsel organı kendinden büyük ve sürekli kalkık dolaşan bir yaratık vardır.Adı priapos'tur.Bu ad Marmara kıyısındaki Kara Biga İlçesi'nin eski antik kentinin de adıdır.Priapos'u anımsarsınız! Hani Selçuk Müzesi'nde sergilenip de kartpostallara ve anahtarlıklara konu olan yaratık...Bu yaratığın özelliği olan cinsel organının sürekli kalkık durumda oluşundan dolayı günümüzde benzeri psikolojik hastalığa "priapizm" denilir.Gazetelerdeki art arda çıkan haberlere bakarak "pedofili priapos"lardan, genç kızlarımızı ve çocuklarımızı Tanrı'nın korumasını dileriz.
    - Premium Banking Sistemi : Fotokopi ve faksı ortadan kaldırarak, zaman, kağıt ve enerji tasarrufu sağlar. Tarama makineleri aracılığıyla elektronik olarak belgeler arşivlenir. Aynı anda operasyon merkezine gönderilir.
    - Prompter            : Spikerlerin karşısına haberleri okuması için konan cihaz
    - Safran: İnsanı rüyalar alemine sürükleyen, aklını başından alan bazı çiçekler vardır.Kuşkusuz güller renk ve koku cümbüşleriyle, laleler endamlarıyla tarih boyunca birçok kültürde önde gelen çiçekler olmuştur.Oysa bu gösterişli çiçeklere nispeten adı anılmayan ama gönüllere taht kuran çiçekleri de hatırlamak gerekir.Aklı çelen çiçeklerin en önemli kısmı tuhaftır ki eflatun renklidir. Eflatun renginin efsunlayıcı etkisinden midir, kokularının baştan çıkarıcılığından mıdır, eflatun çiçeklerin olmadık bir albenisi vardır.Matıs ayının latif kokulu kraliçesi leylak, parfümlerin vazgeçilmezi lavanta bu efsunlu çiçeklerin başında gelir. Orta Anadolu tarlalarını eflatuna boyayan haşhaş çiçekleri ise kokudan çok titrek yaprakları arasına gizledikleri kozanın özündeki afyondan alır efsunlu güzelliğini.Fethedilmez İstanbul, bahar aylarında mor salkımlar ve erguvanlarla eflatunun açıklı koyulu tonlarına teslim olur. Tek bir eflatun çiçek vardır ki, kimseler çiçek olarak kadrini bilemez.Değeri altınla ölçülecek denli kıymetli olsa da tanımayan sıradan bir kır çiçeği sanır. Eflatun bir çiğdeme benzeyen safran çiçeği, nam-ı diğer "Crocus sativus"un adı bile büyülü baygın renkli yaprakları ve kızıl renkli ipliksi tepecikleri ile alakasızdır. Safran çiçeği adını sarı anlamına gelen İbranice kökenli Arapça "Asfer" kelimesinden alır. Aynı kelime safran yerine kullanılan Aspir otunun da isim babasıdır. Bu sözcükten türeyen ve sarı renkli anlamında olan Zaferan sözcüğü, çiçeğin de özündeki tadın da adı olmuştur. İsmi görüntüsü hakkında yanılmalara neden olsa da safran çiçeği yeryüzündeki sarıların en güzelini kalbinin tam orta yerinde taşır.Altın değerindeki bu çiçeğin kıymeti ortasındaki üç tel erkeklik ve bir adet dişilik organında saklıdır. Bu incecik iplik gibi bölümün ucundaki tepecikler zerre misali baharat olarak kullanılan safran maddesini taşır. Safran benzersiz bir layiha ve lezzet içerir. Güzeller güzeli eflatun çiçeğin bağrından çıkan bu kızıl renkli iplikçikler aynı zamanda yeryüzünün en güçlü sarı rengini ihtiva ederler. Bir tutam safran iplikçiğinin bir kazan pilavı sapsarıya kesmekteki mahareti tartışılmazdır.Kıpkızıl bir tutam safran  taneciğinin sarıların en çarpıcısına dönüşmesini seyretmek adeta bir simya sihrine tanık olmak gibidir.Safranın altınla eş tutulmasının hikmeti elbette katıldığı her şeye altın rengi vermesinden değildir. Kıymeti renginden ziyade altından zor elde edilir olmasından kaynaklanır. Bir tek gram safran elde etmek için yaklaşık 150 çiçek gerekir. Başka bir hesapla bir kilo safran baharatı için 2 kilometre karelik bir alanda yetişebilecek 150 bin kadar çiçek harcanır.Bunca çiçeği yetiştirmeye, toplamaya harcanan emek düşünülünce safranın altını sollayan kıymeti anlaşılır. Kim bilir belki de bu yüzden zamanında Topkapı Sarayı'na alınan safran kayıtları çoğu kez okka yerine dirhemle ölçülmüş.Tarihçi Arif Bilgin'in verdiği bilgiye göre 1573 yılında saraya alınan Za'feran-ı Viranşehir (Urfa Viranşehir safranı) 32.130 dirhemolarak kayıt düşülmüş. Dirhem hesabı karışık gelenler için günümüz ölçüsüyle yaklaşık 103 kilo.Aynı yıl içinde bir o kadar safranın da Trakya'daki Siroz'dan geldiği düşünülürse, sarayda o yıl kaç kazan pilav-zerde yapıldığını düşünmek zorlaşıyor.Osmanlı mutfağında safran en çok pilav ve zerde için kullanılıyor.Zerde, safran olmasa dünyanın en sıradan tatlısı ama sarayda baş tacı ediliyor.Zerde, alt tarafı süt yerine su ile yapılan tatsız tuzsuz bir nevi sütsüz sütlaç, çeşnisiz, lezzetsiz pirinçli aşure gibi bir tatlı.Ancak safran simyacı kimliğini burada da gösteriyor. Zerde, sultanlara layık benzersiz tadını ve rayihasını birkaç kaşık gül suyunda ezilen bir dirhem safrandan alıyor.Safranın altın rengine kestiği tatlı en nadide sofraların mücevheri oluyor.Bahçelerin güzel kraliçesi gülün usaresi gülsuyu ile sihirli simyacı safran çiçeklerden alınabilecek lezzetlerin en muhteşemini sunuyor.
    Reenkarnasyon :Bir kez yaşayıp öldükten sonra bir başka kimse olarak yeniden dünyaya gelme.   
    - sapur  : amele er,mevzi kazan
    - Sayha                 : Uykudan yeni uyanma halinde söylenen sözler.
    - Sebatay              :Kanuni zamanında İspanya'dan Anadoluya göç eden Yahudiler.
    - Senkronizasyon :Ses ve görüntü uyuşmazlığı
    - Sen Jozef Lisesi : Hıristiyan Biraderler Tarikatı Tarafından kurulmuş, laik tedrisat veren İstanbul'da bir okuldur.
    - Provokasyon,provokatör,provokatif,provoke, provoke etmek: Tahrik,kışkırtma
    - Serengeti  : Tanzanya'da dünyanın en ünlü safari bölgesidir.
    - Taahhüt     : Ahd, yapamaya söz verme, üzerine alma
    -Tantilis       :Manisa'nın mitolojik ismi.Şimdi bir zeytinyağı markası.
    - Teceddüd  : Çağdaşlaşma
    - Tevafuken : Uygun gelme
    - Tanzanit    : Tanzanyada çıkarılan bir mücevherdir. Kıratı Amerika'da 800 dolar. İstanbul Kapalıçarşı'da 3 dolardır.
    - Tekbir        : Kurban kesilirken "Allahü ekber, Allahü ekber, La ilahe illallahü vallahi ekber, Allahü ekber,ve'l lillah il-hamd" biçimindeki bir duadır. 
    - Telaffuz     :Bir harf veya kelimeyi tam gerektiği şekilde söyleme.
    - Tepüg : Eritilmiş demir üzerine keçi kılı kaplanmış topla oynanan oyuna denir. Divan-ı Lügati-t Türk'te yazıldığına göre Türkler bin yıldan fazla zamandan beri futbol oynuyorlardı.  
    - Terörist      : Yıldırıcı
    -Tılfındır tepesi:Urfa'da
    - Trend : Eğilim, yönelim, gelişme yönü, tarz v.b. 56 karşılığı vardır.
    - Troika           : Üç atlı Rus kızağı.
    - Türbülans     : Burgaç
    - Türkofobi      : Türk korkusu
    - Üfürükçülük  : Hastalara okuyup üfleyen üfürükçünün işi.
    - Vandal : Eski kültür ve sanat eserlerini yakıp yıkan, bunların değerini bilmeyen kimse veya topluluk.
    - Vehm            : Yanlış inanış.
    - Voleybol    : Uçan top
    - Zapping : Geçgeç
    - Ajanda : Andaç
    - İdealist : Ülkücü
    - Finanse : Akçalanmış
    -Takkeli evler :...Bu evlerde yaz geceleri avluda yıldızlar öyle yakın ve çokturlar ki üstünüzü örterler.
    -Zerzembe :Urfa ev mekanı
    -Zilkha :Zeliha        
    -Alzheimer : Hafıza kaybına, kişilik değişimine neden olan ölümcül hastalık. Nörolojik bir hastalıktır. Son günlerde bu hastalığın yenilmesi yolunda yeni buluş haberleri geliyor. 20.4.2008-Cumhuriyet, sayfa:4
    Herakles : Roma'da Herkül. Yunan mitolojisindeki en güçlü insandan adını almaktadır. Baştaki H harfi okunmadığı için "erakli" sözcüğü, günümüze Ereğli olarak ulaşmıştır. Bugün Konya, Zonguldak, Tekirdağ, Kocaeli illerinde Ereğli adında 4 ilçe ve köy vardır.
    -Petrium : Bodrum olarak değişikliğe uğramıştır.
    -Turkuaz : Yeşile dönük, açık mavi renk
    -Eğin : Mamuratül Aziz
    -Haya : Dirilik anlamına gelir. Kalbi diri insan.
     Kalfa : Rum inşaat ustası.
    - Kronik Melankoli : Hüzünlü olma mutluluğudur, demiş Victor Hugo.
    - vahabilik:Vahabilikte mezar ziyareti yasaktır.o yüzden suudiler tüm mezarları yıkarlar.hazreti muhammedin ki hariç.
    - Voyvoda III. Vlad (Drakula, Eflak Beeyliği'nin voyvodası yani prensi).
 - Zooarkeolojik : Soyu tükenmiş hayvanlarla ilgili bilim dalıdır.