rankend | Farklı Olmak Emek İster

   
  DARMA TARIHCESI
  68 kuşağı
 

                    Tarih : 02.05.2008
        Siyaset Meydanı: 1968 Yılı Baharı Nasıl Yaşandı. 2.5.08 günü saat 01.01 
        (panelde yapılan konuşmalar o anda tarafımca bigisayara kaydedilmiştir.) 
        Programı sunan: Ali Kırca. İlk konuşmacı. 
        Gencay Gürün: Dün yapılan törenleri görüntüler eşliğinde anlatıyor. İstanbul bugün işgal edildi. Mantığını hala anlayabilmiş değilim. Adalet ve İçişleri Bakanları ile Başbakan'ın lafları yeteri kadar tahrik ediciydi. Emekçiler ayak takımı olarak nitelendirildi.  Demokrasi adına çok büyük bir fırsat kaçırıldı. Sorumluluğu iktidara ait. 
       İkinci konuşmacı: Masis...: Bu yolda galip sayılır mağlup. Hükümetin de partisinin kapanmakla karşı karşıya olduğu bir zamanda hukuksuzluk yaşandı. Taksim Meydanı'nda Polis Bayramına izin verildi. Ancak emekçilerin seslerinin duyurulması engellendi. 
       Atilla Özsever :68 Kuşağı'ndan, gazeteci. 2008 1 mayıs Türkiye'de bir sahte demokrasi olduğu ortaya çıktı. 1999 lardan 2007 e kadar bir duraklama var işçi hareketlerinde. Gerçek muhalefet emek muhalefeti olarak yapıldı. 
      Disk Genel Başkanı Süleyman Çelebi : Demokrasi görüntüsü altında bir faşizm yaşıyoruz. Bir provakasyon ortaya konulmuştur. Emekçilere bir gözdağı verilmek istenmiştir. Toplum mühendisliğini çok kötü kullanıyorlar. Kendi aleyhlerindekilere çok şiddet kullanılıyor. 
      Osman Arolat: Hükümetin demokrat olmadığını ortaya koydular. 
      Şimdi de 68 ruhunu 40 yıldır kaybetmeyen o delikanlılarla konuşacağız. Tomris Giritlioğlu'nun Hatırla Sevgili Dizisi bizleri o günlere geri götürdü. Şu günlerde o günlere ait bir garip 68 rüzgarı esiyor. Deniz Gezmiş tişörtleri giyiliyor. Burada, şu anda Deniz Gezmiş'in arkadaşları var. Son gününe kadar O'nun avukatlığını yapmış olan Avukat Halit Çelenk var. Bora Gezmiş de burada. Deniz'in abeyi. Barış Koçakoğlu var. Sadece fiziksel olarak değil, duruşuyla da ona benziyor. 
      İstanbul Üniversitesi'nde yaşananlar, Bozkurt Nuhoğlu tarafından anlatılacak : Bugün İstanbul halkına zehirli gaz kullananları kınıyorum. Aynı hamam aynı tas. Nasıl başladı 68 hareketi. Bir meydan okumaydı. Paris'te yanan ateş Türkiye'yi etkiledi dediniz, yanlıştır. O günki gerici iktidara karşı mücadele edildi. İttihat Terakki'nin  de devamıydı o hareket. Ülkenin düzeniydi ilk hareketi başlatan. İktidarı yönetenlerin amacı emekçilere bir gözdağıydı. O günlerin başbakanı dünya bir acayip oldu derken, şaşkınlık içindeydi. Deniz Gezmiş 5 yıl içinde yoğrularak geldi. İki erkek insanın yakınlığı kadar arkadaştık biz onunla. İlk işgal Dil-Tarih ve Coğrafya Fakültesi'nde başladı diyor Ali Kırca. Hayır ilk işgal İstanbul'da başladı.O günler eğlenceli günlerdi.Rektör dışarı atılmış.Fahri Aral, bir avuç anarşist dışardan gelmiş üniversiteyi işgal etmiş deniyordu.O günlerin öğrencileri Denizler diye anılırdı.15.7.1968'de iyice büyüyen tepki, Dolmabahçe'de 6.Filo'ya karşı toplanır.Bir otobüs kadın,askerlerin yanında otellere götürülüyordu.Şükrü Koç: Genelev patronları evlerini boyatıyorlardı. 3.kesim de MTTB bizlere saldırmak için hazırlanıyordu.Polis İTÜ'yü basar.Vedat Demircioğlu pencereden aşağı atılarak öldürülür.İnsanın insana saldırdığı görülmemiş bir şeydi.Amerikalı askerler denize atılır.Hiç beklemedikleri bir tepkiyle karşılaştılar.Bir kısmı kaçmak için kendilerini denize atıyorlardı.200 denizci vardı.Amerikan Büyükelçisi Commer ODTÜ'yü ziyaret eder.Ertuğrul Kürkçü arabasını devirdiğini anlattı.Birisinin de aklına yakmak da geldi.Benzin deposundan benzin sızınca Sinan Cemgil'in atkısını,Hüseyin İnan benzine batırdı,tutuşturdu.Şoför Türk'tü kafeteryaya indirdik.Sonuç olarak Commer ülkeyi terketmiştir.1969 ocak ayı başı Kanlı Pazar.Mehmet Şevket Eygi Bayezıt Camiinde müslümanları cihada çağırır.Bir yazısında Türkiye Amerikan etkisinden kurtulup Sovyetlerin uydusu yapılacaktı.6.Filo kıble yapılarak namaz kılındı.Masis Kürkçügil,Metin Eşrefoğlu, bir tane sakallı adam elinde kılıçla herkese saldırdı.Çoğu İmam Hatipliydi dövüşenlerin,kavga çıkaranların.Kanlı Pazar AP'ye tepkiyi arttırır.16 şubatta 2 kişi ölür.Osman Saffet Arolat, Fahri Aral, neyi devireceksiniz diye biri soruyordu.Haziran 1969'da Deniz ve arkadaşları Filistin'e talime gider.Kağıt bir gemidir devrim.Kaç yunus görmüş, kaç deniz gezmiş. 
      Toktamış Ateş: Vietnem Savaşı'nın çok etkileri vardı. Bazı arkadaşlar Filistin kamplarında eğitim gördüler. Bütün Avrupa'yı kasıp kavuran dalga, Türkiye'yi de etkiledi. Işıtan Gündül  ile Deniz ilk defa benim odama gelmişti. Ben asistandım. O günlerin Türkiyesi bir garipti. Ben pek ortalara çıkmak istemiyordum. Çünkü Üniversitede görevim vardı. Kemal Bingöl işgal komitesine başkan oldu. O akşam, hayatında ellerine tabanca almamış arkadaşlarımız, tabancalı oldular . 15 gün Üniversite işgal altında kaldı. Ülkücüler basacak diye haber geldi. Balta Limanı'ndaki bir pazarlıkla işgal kaldırıldı. Türkiye adım adım 12 marta getirildi. Sonrada 12 eylüle getirildi. 1968 hareketi Kürt ve Türklerin ortak hareketiydi. Deniz sabaha karşı geldi. Çift başkanlık olarak işgal hareket devam etti. Vietnam'ın Amerikalılarca işgali yanısıra  Mustafa Kemal'in Kurtuluş Hareketi de  bizi etkiledi. 
      Onur Akın şarkılar söyledi. 68 kuşağının dünyayı değiştirme arzusu şarkıları. Ankaranın taşına bak, gözlerimin yaşına bak. Uyan uyan Gazi paşa, şu feleğin işine bak.  
      Bora Gezmiş: Deniz'le aynı evi paylaşan adam. Deniz'in büyük ağabeyi. Ben 2 sene hukukta okudum.Olayların kenarındaydım. Televizyon olmadığından haberleri radyodan alıyorduk. Deniz her hadisenin içinde olduğu için gene karakoldadır diye sormaya gitmiştik. Bora, Deniz Gezmiş'in kardeşi. Bir sefer nerde olduğunu sordum. Filistinde olduğunu söyledi. 8 ay Sağmalcılar Cezaevi'nde kaldı. Sonra Bursa Cezaevi'nde yattı. Cihan Alptekin yanındaydı. 12 martta yakalandı. Babamla kardeşim Kayseri'ye gitti. Sonra tekrar cezaevi günleri başladı. Üsküdar da oturan Komiser Kemal beğ , hemen bizim sokakta belirirdi. Adamın görevi, çay içmeye çağırırdık. Arama emri olmadan apartmana gelirlerdi. Ararlardı, yarım saat sonra teşekkür edip giderlerdi. İdam edilinceye kadar acı duymadık. Bora, Denizden 3 yaş büyük. Deniz'le tartışırdık. Biz ailecek sosyal demokrattık. Deniz sosyalistti. Babamla da tartışırdı. Biz Deniz'in her zaman arkasında olduk. Mahkemelerini babam sürekli takip etti. Kardeşimle her zaman iftihar ettik. Onu idama götüren Sıkıyönetim Savcısı Baki Tuğ, Deniz'in arkadaşları için, "onların hepsi Deniz gibiydi, asılması gerekirdi" dedi. Doğru söyledi. 
      68 olaylarının seyrini  Ferhat beğ anlatıyor. Hatırla Sevgili Dizisi danışmanı. Dünyadaki 68, daha çok kültürel bir hareketti. Arada kalmış gençlerin hareketiydi. Şiddete çok başvuruldu. 27 mayıstan beslendi. 78 kuşağında da bu silah gene kullanıldı. Kitlenin kulaklarının silaha alıştırılması için silahlar atılıyordu. Haşmet beğ: Batıdaki 68 rüzgarı elbette bizi etkilemiştir. Ancak bize 27 Mayıs yol gösterdi.Deniz aslında ailesinden çok çekinen bir arkadaştı. Devrimci Öğrenci Birliği vardı. Deniz bu gruplardan değildi. İki ayrı eğilimin bağlarını sürdürüyordu. Çok zorunlu olmadığında evine giderdi. Deniz'i, Deniz yapan silahlı mücadele değildi. Geniş halk yığınlarıyla bağlar kurmuştur. Üniversitenin daha demokratik hale gelmesi için mücadele vermiştir. Nerede bir köylü hareketi olsa, bize haber geliyordu.Bu direnişlerin yanında oluyorduk. Komando kampları kuruldu. Kuş avlar gibi gençler avlanmaya başladı. 
      Osman Arolat: İşçi Partisi yöneticileri olaylara hakimdi. Harun Karadeniz, Nahit  Töre. Kominizmle Mücadele Dernekleri ortaya çıktı. Öldürmeler üzerine silaha sarılındı. Milli bakiye sistemi ortadan kaldırıldı. Meclise girebilmenin önü tıkanmıştı. Silah solda, sadece 69 dan sonra kendini gösterdi.Harun Karadeniz hasta olduğu halde yurt dışına gönderilmedi, ölüme terkedildi. Fikir Kulüpleri Federasyonu olarak yönetime geldik. İşgal konseyinin kitapçığını Osman Arolat, Çetin Özek ve bir kişi daha yazdık. Salman Kaya birazdan bağlanacak. Şimdi Deniz Gezmiş'in sonuna kadar avukatlığını yapmış olan Halit Çelenk'e bağlanıyor. 
      Müzisyen Onur Akın : Gündoğdu hep uyandık, siperlere dayandık, Türk'ün arslan olduğunu, dünyalara duyurduk. Yolumuz devrim yolu, yürün kardaşlar yürün, bağımsızlık uğruna da, vurun kardaşlar vurun. Şarkısını söyledi. 
      68 liler Birliği Vakfı eski başkanı bir bayan konuşuyor: 78 liler Derneği'nden bir çağrı aldık. Kendisine boykot nasıl yapılır, molotof kokteyli nasıl hazırlanır diye sormuşlar. Bu izlenimi silmek gerekirdi. Biz bunları yapmamıştık. O yıllarda Dil-Tarih ve Coğrafya Fakültesi talebesiymiş . Gecekondu yıkımına karşı, katılmadığım eylem kalmadı. Bizi, biz yapan buydu. Biz depremlere de gittik. Zap suyunda köprü yaptı benim arkadaşlarım. 78 li öğrenci Deniz Gezmiş'in arkadaşı varmı burda diye sormuş. Hepimiz onun arkadaşıyız dedik.
      Şükrü Koç: Eski Fikir Kulüpleri Federasyonu Sekreteri. 1966 yılında Tıp Fakültesi'ne kaydoldum. O dönemde Ege'nin bütün köylerini adım adım gezdik. Tütün üreticilerini örgütledik. Amerika'nın Vietnam'a saldırısı ve Kıbrıs meselemiz vardı. İzmir Kordon boyunda Amerikan askerlerini kovaladık. Ankara'da Amerikan Haberler Merkezi'ni bastık. Gitmediğimiz toprak işgali olmadı. Eylemler dışında. Taylan Özgür öldürüldü. (Bu arkadaşı, Dereli köyünden Ankara'da öğretmenlik yapan, benim de ilkokuldan öğretmenim ve Amasya Lisesi'nden velim olan İbrahim İzan, saklanması ve eylem için, daha doğrusu köylüleri, halkı bilinçlendirmesi için Belevi Köyüne, Kadir Aytaçların evine göndermişti.) İki ay sonra dört arkadaş daha vurularak öldürüldü. Battal Mehetoğlu, Nail Karaçam, yazar Dursun Karaçam'ın oğlu. Mehmet ... ve bir kişi daha. 1969 sonlarında silahlarla kendimizi korumaya başladık. Neden sonunda bölündünüz. Dünyada sosyalist hareket bölünmüştü. Bu durum Türkiye'ye de yansıdı. İlk defa 4 Mayıs 1968 de Fransa'yı sarsan eylemler sonucunda, 20 Mayıs'ta hükümetin istifası ile olaylar sonuçlandı.
      Avukat Yücel Sayman konuşuyor : 68 lerde Türkiye'de özgürlükler yaşanıyordu. Bir sürü kitaplar Türkçeye çevriliyordu. İtaatkar ve boyun eğen bir gençlik değil, başkaldıran bir gençlik vardı. Eğer bir kitabı 10 kişiye okutursanız, 10 farklı yorum çıkar. Maalesef 2008 1 mayısında bile yasaklanmış zehirli gaz kullanılıyor halkımızın üzerine.
      Bu yazıma 26 nisan 2008 günü bir tv kanalında konuşan Mustafa Yalçıner'in söylediklerini de ilave etmek istiyorum : Sanırım Nurhak Dağlarındaki yakalanışlarını anlatıyordu. Gerçi konuşmasının başını kaçırmıştım ama. Sinan Cmegil'in parmağı otomatik silaha takılı kalmıştı, tarama sesleri gelmeye başladı. Askerler teslim ol çağrısı yaptılar. Mustafa'yı öldü zannetmişler. Kendisiyle beraber,
Alpaslan
...,Kadir Manga, Sinan Cemgil, Hacı Tonak (Ordu gençlik el ele derken paşalarla kolkola olmayı kastetmiyordu ve bir kişi daha varmış. Bir kısmı ölmüş yerde yatıyorlarmış. Sonra köylüler gelip ölenleri ve yaralıları köye taşımışlar. Kadınlar ağıt yakmaya başlamışlar. Kendilerini sahiplenmişler. Halbu ki o ana kadar köylüler kendilerine nefretle bakıyorlarmış. Teşhis için Sinan'ın cesedini bana gösterdiler. Beton üzerinde üç ölü yan yana diziliydi. Ağlayamadım. Beraber çok şey yapmıştık. Daha yapacak çok şeyimiz vardı. Hatta Alp'le İran'a gidecektik. Bütün bir geçmiş gözümün önüne geldi, aklımdan geçirdim.  Sağlık ocağına taşıdılar. Bir Jandarma Albayı Yılmaz Erkekoğlu'nun yanına götürdüler. Panama'da, (belki Kanada) eğitim görmüş. Bu iş burda kalmaz, burda bitmez diye düşünmüştüm. 31 Mayıs'ta eylem yapıldı, Deniz Gezmiş'in idamını protesto için. 1947-1972 Yusuf Arslan. 3 Kasım  2002 yılındaki seçimlerde Malatya'dan aday oldum. Musa Emmi diye biriyle tanıştım. O gün Sağlık Ocağında görevliymiş. Seni zehirlerler diye özel yemek hazırlamıştık demiş. Sonradan Musa Dayı'nın kızı da şehit olmuş.
    Sinan Cemgil,Kadir Manga,Alpaslan Özdoğan Nurhak'ta öldü.
     Herkesin yeteneği ölçüsünde çalışıp,ihtiyacı kadarını alacağı bir düzen,sonsuz barış ve adalet düzeni.Bugün kapitalizm yalnız insanları değil,üzerinde yaşadığımız doğayı,bütün yerküreyi sömürüyor.Gelişen teknoloji olanaklarını da sonuna kadar kullanarak yer altında ve yer üstünde ne varsa her şeyi sömürüyor.Dünyanın geleceği, insanlığın geleceği umurunda değil.Tek derdi dünya egemenliğini,dünyayı yok edene kadar sürdürebilmek.
Deniz Gezmiş, 6.5.1972 günü saat 00.30 da avukatı Halit Çelenk'e "Bizleri Cebeci Mezarlığı'nda Taylan'ın yanına gömün" demiştir. O gece 01.25 de idam edildi. Yusuf ve Hüseyin 15-20 dakikalık bir süreçten sonra can verirken,tam 52 dakika süreyle ölüme karşı direndi. Ölüme karşı da savaş verdi.
 
  BU SİTE 71224 ziyaretçi (148228 klik) KİŞİ TARAFINDAN ZİYARET EDİLMİŞTİR  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol