rankend | Farklı Olmak Emek İster

   
  DARMA TARIHCESI
  Assos Kazıları
 

Yazan : Ali Önder
Anlatan : Prof.Dr.Ümit Serdaroğlu

 

Tarih     : 3.4.1996
Yer         :TÜYAP Konferans Salonu-slaytlar eşliğinde

    Ümit Serdaroğlu, İstanbul doğumlu, Dil-Tarih ve Coğrafya Fakültesi Klasik Arkeoloji Bölümü mezunu. 1963 de İon mimarisi konulu doktora tezi, 1965 yılında Doçent, 1965-1967 yılları arasında arkeolog-mimar oldu. Ege Üniversitesi Restorasyon Bölümü'nü kurdu. 1984 de emekli oldu.TAÇ Vakfı Genel Müdürlüğü yaptı.Ekrem Akurgal ile Foça, Ildırı, Daskileon, Bayraklı, Keban, Aşağı Fırat Kurtarma Kazıları ve İstanbul Surları restorasyonunu yaptı. 1981 yılından beri Çanakkale, Assos kazılarını yürütüyor. 15 senelik bu çalışmayı anlatacak. 1980 yılında ilk çevre araştımasını yaptı. 100 yıl önce burada çalışmalar yapılmıştı. Henüz şu anda Assos'ta fazla iskan yok.
    Assos'un Yeri : Uydu fotoğrafından da görüleceği üzere, Edremit Körfezi'nin kuzeyinde.Burayla ilgili en önemli kaynak Strabon.Strabon'dan da önce ikinci kaynak trivut listeleri. Bu birliğin kurucularından.Birliğe yıllık 1 talent vergi veriyor. Başka bir kaynak ise İncil. 20. bap'ta, Resullerin İşleri Bölümü'nde. Başka bir kaynak piskoposluk listeleri.Assos ilk hıristiyanlığı kabul edenlerden.Gautier'in 1809 tarihli yayınında burası anlatılır. Charles Texier, padişah III. Mahmut'a bir ithaf eser yazmıştır. II. Mahmut da ona bazı arkeolojik eserleri hediye eder. 1879 da Clark ve Bacon burada araştırma yapar.1881 de Bacon buraya kazı izni alır. Çıkan buluntular % 50 paylaşılmak kaydıyla. Bacon yazlık ve kışlık olarak çalışmıştır. Çok verimli bir kazı olmuştur. 
    1983 denberi Atena Tapınağı kazılarını bir Amerikalı yapmaktadır. Buraya arkaik çağda Midilli adası, Lesbos'tan göçmenler gelir. Yerleşmeye ait şehir surları, batı kapısı, yol, eski surlardan bölümler ortaya çıkarılmaktadır. Ayrıca Tunç Çağı keramikleri de ele geçmiştir. 1982 de bir depas bulundu. Lahit şeklindeki mezarda 4-5 parça ilk çağı keramik de ele geçti. 6. yy başlarına ait bir konuta rastlanmadı. 7.yy dan itibaren kentsel nitelikli bir yerleşme olduğu anlaşıldı. Nekropol (mezarlık) alanında çok zengin bir buluntu var. 4.yy bulantularının yoğun olduğu dönem. Bu yy da Pers egemenliği var. Hermias, hadımdır ve Aristo'nun okul arkadaşıdır. Aristo bu adamın kızkardeşi ile evlenir. Dolaysiyle Aristo damadımızdır. Pax Romana Dönemi'nde Assos hızla gelişiyor. Roma İmparatoru Kaligula başa geçince, Assoslular Roma'ya heyet gönderir.
    "Senin dostun dostumuz, düşmanın düşmanımızdır" taahhüdünde bulunurlar. Müzemizde bronz bir tableti var. Assos'tan yetenekli yargıçlar olduğuna dair yazıtlar var. Assos'un Batı Anadolu kentleri içinde özel bir yeri vardır. Orta Çağ, özellikle 5,6,7. yy ları bahtsız geçmiştir.Şehir sur dışına taşmıştır. Haçlı seferlerinde Fransızların egemenliğine girmiştir. 14. yy da Türk toprağı olmuştur. Troas güneyinin en etkili kentidir. Kuzeyinde İda Dağı var. Geçit vermeyen bir seridir. Kıyıya paralel giden Tuzla Çayı içteki ova düzlüklerine bağlantı verir. Bu durumda Assos bir ihraç limanıdır. Assos bir volkan konisi üzerinde kuruludur. Lav akıntılarından oluşmuş kayalıklar kuzey ve güneyinde tabakalar halinde denize iner. Geçmişte iki limanı varmış. Liman 1850 yılında onarılmış. Etrafında tarım yapılacak bir hinterlandı yoktur. Zeytincilik ve şarapçılık yapılmıştır. Demir cevheri var. Doğu kısmında milyonlarca cüruf mevcut. Demir cürufları Almanya'ya tahlile gitti. Bölgenin en çok rüzgar tutan yeridir. Körük gibi. Demirin de açıkta rüzgara ihtiyacı var. Demir burada altından da daha kıymetli. Temel gelir kaynağı. İşlemiyorlar, ancak ergitip satıyorlardı. Kent konsantrik daireler gibidir. Kuzeyi hafif meyilli. Bugünkü köy kuzeyde yerleşmiş. Eskiden kent güneye bakan terastaydı. Osmanlı döneminde taş ocağı olarak kullanılmıştır. Tophane rıhtımı taşları buradan gelmiştir. Clark bunu bizzat görmüştür. Güneydeki surlar kaybolmuş. Batı kapısı ve Doğu kapısı var. Batı nekropolü ve doğu nekropolü var. Tali kapıları  var. Tam bir kentsel düzen. Teraslarda yaylar çizerek oluşmuş bir kent. Güneyde tiyatrosu var. Taş ve kaya erozyonu fazla. Stadyon henüz bulunamadı. Tepede tapınağın dikili sütunları ayakta. Karşısında Paşaköy. Gülpınar yakınında. Kadırgaya giden yol. Behram akropolü. Karşıda Midilli adası. Kent 40 hektarlık bir alanda kuruludur. 
    Karayolu surları yarmıştır. Taş döşeme var. Köylüler yakın zamana kadar vadinin 2000 yıllık yolunu kullanıyorlardı. Kazı evi yapıldı. Batı kapısının iki kulesi sağlamdır. Jimnazyum ve agora alanı. Bulleterion'un önünde devamı. Şehrin surlarının en sağlam kalmış bölümü. Poligonal ve hektogonal. Taş döşeli yol, arkaik nekropolün içinden geçiyor. Batı kapısının güney kulesi, kuzey kulesi. 5.yy Assos'unun sur kalıntıları. Surlarda 35-40 cm. sıra taşı ve sonra molozla doldurulmuş. Çörtenler içerden gelen suyu dışarı drene etmek için. Arap ve Türk akınlarına karşı inşaa edilmiş surlar. Terkedilmiş tapınak düzlüğünün etrafında evler oluşmuştu. Kireç harcı ile yapılmış taban döşemeleri ortaya çıkarılmıştır. Murat Hüdavendigar döneminde camiye çevrilmiş yapı. Bazilikal tipte kiliseye döndürülmüş gimnazyum. 
    Bütün mimarlık tarihi kitaplarına girmiş olan agora. Roma çağında ilave edilmiş hamam. Yarım yuvarlak değil ama Roma tiyatrosu. Kuzey stoa kat kirişleri. Güney stoa 3 katlı. Güney stoanın en üst katı transparan. Bulleterionun orta çatıyı taşıyan 4 sütunu in sitü. Yani orijinal yerinde. 1981 de nekropolü kazmaya başladık. Larihos mezarı (aile mezarı), kubbeli mezarlar, tonozlu mezarlar. Sivri kubbeli, soğan kubbeli mezarlar. 
    1989-1990-1991 Kazıları : Düz kapaklı lahitler, parçalı taşlardan yapılma lahitler, arada pithos (büyük küp) mezarlar, avlu, cadde, m.s. 3.yy evi. 1987 yılında tiyatro kazılmaya başlandı. Mimarisi çok kötü. Toprak dolgu üzerinde basamaklar var. Bazalt taban yoktur. Şiddetli bir deprem geçirmiştir. Bazı kısımları yapay olarak yeniden yapıldı ve yerine kondu. Clark'ın yaptığı İstanbul Arkeoloji Müzesi'ndeki bir restitüsyon çalışması. Stolabat kalıntıları. Naos ve yarı naos. Sivri metal pergelle taşlar çizilmiş. Sütunların bazılarını kendi orijinal taşından (mıcırla) yapay olarak yeniden yapıyoruz. Taşları sütunların üzerine diyagonal olarak yerleştiriyoruz. Bazı parçalara sonradan yivler açıyoruz. 
    Arşitravın üzerinde toslaşan boğalar, geyiği parçalayan arslan (Louvre Müzesi'ne hediye edilmiştir). Yaban domuzuna saldıran arslan. (İstanbul Arkeoloji Müzesi'ndedir) M.Ö. 525 yılına ait. Kentauros frizi. Ortada hayat ağacı ile karşılıklı iki sfenks. Onardığımız mendirek. Çok büyük blok taşlardan oluşmuş. Kıyı şeridinde kampingler, otel ve motel. Lahitleri onarıyoruz. Roma çağı lahitleri. Assos'un gelir kaynaklarından biri de taş ihracıdır. Arkeoloji Müzesi bahçesinde Assos'tan gelen bir lahit var. Düz kapaklı lahitlerin kapak taşları. Minik lekitoslar, pişmiş toprak oyuncaklar, masklar, kuş figürinleri. Erken 4.yy. Altında kaidesi ve kaideye giren saptaması ile mezar taşı. Kremasyon gömme şekli. Kapak olarak skifos ve kliks, ters konmuş. Oynoke. Yaban kazlarından oluşan tabak (6.yy). İthal Korint ariballosları. Sivri karınlılar, yuvarlak karınlılar. Alabastronlar, oturan tanrıça heykelciği, süvari kabartması, fayans bir alabastron. Cam anforiskos, elinde gitara tutan Apollon.Satir. Bir savaşçı, miğferi ve giysisi ile. Apollo'yu simgeleyen sürpriz mezar buluntusu depas.Ayakları altında puf bulunan koltukta oturan figür. Diyalos çalıyor. Coşmuş oynayan bir hanım (kadınlar orkestrası). İki altın düğme, omuzda tutturmak için, küpe veya çengelli iğne.  



 
  BU SİTE 71231 ziyaretçi (148238 klik) KİŞİ TARAFINDAN ZİYARET EDİLMİŞTİR  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol