Roma İmparator'u Sezar'ın çevresi,devlet yönetimini onun etrafında biçimlendirmek için "İsa'nın hakkı İsa'ya, Sezar'ın hakkı Sezar'a deyimini üretmiştir.
     Kayser'in kasrında örümcek perdedarlık ediyor.
     Efrasiyab'ın sarayında da baykuş nevbet çalıyor.
     Türkler tarafından 1453 yılında İstanbul feth olunduğunda Büyüksaray bir yıkıntı halinde ,kısmen de boş bir arsa durumunda göründüğünden Fatih Sultan Mehmed Farsça bu beyti söylemiştir. Burada Kayser'in kasrı, Sultanahmet meydanının doğu tarafındaki Bizans İmparatorluk sarayıdır. Viraneliğinden dolayı örümceklerin perde ördükleri kinayeli bir şekilde dile getirilmiştir. İkinci mısranın başındaki Efrasiyab'ın sarayı  ise o yıllarda Bizans'a sığınan bir İran'lı prens için yapılmış olan saraydır. Büyüksaray alanında yer alan bu sarayın da ıssızlığı, baykuşların tünediği şeklindeki kinayeli bir sözle anlatılmıştır. 1994-2001 yılları arasında İstanbul Arkeoloji Müzelerinde çalışırken bu alandaki arkeolojik kazılara iştirak ettim. Hatta köyümüzden Ahmet Demir de birkaç gün bu alanda işçi olarak çalışmıştır. 
     Marmaray ve İstanbul Metrosu projeleri kapsamında, 2004 den bu yana Üsküdar, Sirkeci ve Yenikapı'da sürdürülmekte olan arkeolojik araştırmalarla ilgili bir sempozyumda konuşan Prof. Dr. Sait Başaran, Marmaray kazılarında Bizans Dönemi'ne M.S. 4-11 yy. a ait 32 gemi kalıntısının bulunduğunu söyledi. Bu gemilerin Yenikapı'da kurulması planlanan bir müzede sergileneceğini ifade etti.
     Roma İmparatorluğunun milattan sonra 395 yılında ikiye ayrılmasından sonra Hıristiyanlaşmış devamı olan Doğu Roma İmparatorluğuna günümüz tarihçileri Bizans adını vermişlerdir. İlk Çağdaki Bizantion sitesini başkent yaptıktan sonra buraya bir de İmparatorluk sarayı inşa etmişlerdir. Yüzyıllar boyunca bu geniş alandaki saraya eklemeler yapılarak etrafını da surlarla çevirip adeta şehir içinde şehir oluşturulmuştur. Son yıllarda yapılan arkeolojik kazılarla bu saraydan kalan izler tekrar günyüzüne çıkarılmaya çalışılmaktadır. Bizans İmparatorları bu sarayı 11. yüzyıla kadar kullanmışlardır. Latince olarak da Palatium magnum yani Büyüksaray olarak adlandırılmıştır. 6. yüzyılın ünlü yazarı Prokopius burayı İmparator evi olarak tanıtır. İmparator 7. Konstantinos (913-959) yazdığı teşrifat kitabında burada törenlerin nasıl yapıldığını anlatmaktadır.Dördüncü Haçlı Seferi ile 1203 yılında İstanbul önüne gelen bir seyyah, şehrin kuşatılması ile ele geçirilmesini anlattığı kitabında bu saraya Bokelion adını verir. Son Bizans döneminin ünlü yazarı Nikeforos Gregoras (1290-1360)  da bu saraydan hipodrom sarayı ve eski saray diye bahsetmektedir.
    Milliyet Gazetesi'nde geçen hafta şöyle bir manşet vardı. Tarihi yanlışa yargıdan dur kararı.
    Söz konusu manşet, Sultanahmet'teki Four Seasons Oteli'nde Bizans kalıntıları üzerinde yapılan inşaat için Danıştay'ın verdiği yürütmeyi durdurma kararını anlatıyordu.